Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Forma Arkası #3 - O.Ç. TÜMER

Tümer Metin. Beşiktaş'ta oynarken taraftarın çok sevdiği oyunculardan biriydi. Teknik bir oyuncu. Öyle goller, öyle çalımlar atanı kim sevmez? Bir de Fenerbahçe maçlarını hedef seçen bir oyuncu olması vardı. Çoğu Fenerbahçe maçını tek başına aldı. Sonrası mı? "Burası Beşiktaş, alayına gider, uğraşma bizimle, g.t oğlanı Fener". Bu tezahüratı antreman sahasında Beşiktaş taraftarıyla karşılıklı yaptıktan 1 hafta sonra Fenerbahçe'ye transfer oldu. Taraftarın tepkisi de bu oldu:

Futbolu Bıraktıracak Goller #5 - Kuğu Gölü Baleti Bergkamp

BERGKAMP MAGIC GOAL by wawa9106 Bu çalımı hayatım boyunca unutamam. Winning Eleven'ın demolarında da bu gol vardı. Hem gerçeği, hem oyunda atılmış hali. Şahaneydi. Müzik de cuk oturmuş gole. Kuğu gölü balesi maşallah! Bergkamp kral adamdı be... Bu arada, bu çalımın bir benzerini Tuncay Şanlı yaptı bu sene. Ama sonrasında gol yapamadı. Onu da görelim>> Tuncay Şanlı'nın Bergkamp Çalımı by ginobilo Çömezsin daha Tuncay :)

Beşiktaş'ın Üzerinde Oynanan Oyunlar

20 yıl önce, Galatasaray ve Fenerbahçe biraraya geldi ve "Bu Beşiktaş'ı aramıza sokmayalım." dediler. "Beşiktaş gelirlerimize ortak olmasın, biz büyüyelim, biz güçlü olalım, pastanın tamamını biz yiyelim." dediler. Sonra bu dertlerini Türkiye Futbol Federasyonu'na anlattılar. Onlar da "Hay hay, zaten biz de sevmiyoruz Beşiktaş'ı. Iyy pisler." dedi. Böylece senaryo yazılmaya başlandı. İsmi "Beşiktaş'ın üzerinde oynanan oyunlar!" Ses getirecek proje allahıma. Senaryo için Kemalettin Tuğcu'ya gidildi. O da "hayatımın işi olacak!" deyip hemencecik yazdı. Hala raflarda yer almamasına ve vizyona girmemesine kızgın. Neyse, fikrini almak için Holivud'daki çoğu senaryoyu adam eden Robert Mckee 'ye de gidildi. Kolay değil tabi, bu kadar yıl kimsenin anlayamayacağı, kimselerin görmeyeceği bir Beşiktaş kıyımı yapmak. İşin ehline gitmek lazımdı. Zaten harika yazılmış senaryoya öyle bir rehberlik etti ki Mckee, yıllar boyu

Galatasaray Mehmet Yıldız'ı Niye Alır?

Galatasaray bu sene tek forvetli bir sistemde oynuyor. O tek forvet de Baros. Kewell sakatlanınca takım son iki maçta çift forvete döndü. Baros'un yanına Nonda eklendi. Ama hep olacak şey değil bu. Çünkü Kewell, Arda, Lincoln'ün olduğu kadroda çift forvet zor. Tek olacak forvet. O da Baros olacak. Durum böyleyken ilk yarıyı lider bitirmiş takımın gol krallığında ikinci durumdaki forvetini almak çok abes geliyor bana. Süper lig, Türkiye Kupası, Uefa Kupası üçgeninde geniş ve kaliteli kadroya sahip olmak önemlidir. Fakat ligin en kaliteli forvetlerinden sayılan bir adamı alıp yedek kulübesine oturtmak(evet olacak olan bu) veya taktiği tamamen değiştirmek(olmaması gereken de bu) bana çok garip ve altında başka manalar aratan bir olay gibi geliyor. Birincisi , takımın Baros dışındaki diğer forvetleri Karan ve Nonda çok formsuz, bunu kabul ediyorum. Fakat birdenbire vazgeçilecek adamlar da değiller. Mehmet Yıldız bu takıma eklenirse çok büyük ihtimalle ikisi de bu sene sahada zor y

Bağyan Taraftar #7 - Tribün Bir Podyumdur

Ünlü müydü bu? Ne güzel şey bu :)

Forma Arkası #2 - MAAŞALLAH 41

Uğur Deveci Almanya'dan göndermiş. 41 kere maaşallah be!

Pembe Krampon

Baros bunları giyeli toplam 10 gol attı.

Golden Sonrası #2 - Timsah Yürüyüşü

Bursaspor demişken, o meşhur gol sevincini hatırlamamak olmazdı. Timsah yürüyüşü Türkiye'den çıkmış en çok bilinen gol sevinçlerinden. Mucidi Mususi. 94-97 yılları arasında Bursaspor'da oynamıştı ve Baliç-Ercüment-Mususi üçlüsü rakipleri fena yapıyordu. 1995 senesi Bursaspor için farklı bir yıl oldu. Avrupada çok önemli skorlar aldılar. İntertoto kupasıydı ama önemli takımlar vardı. Önce Wibledon, Charleroi, Beitar ve Kosice ekipleriyle grup maçları oynamış ve grup lideri olmuş, sonra da ilk eleme turunda Yunan Ofi Crete takımını elemişti. Karşısına o ara Almanya'nın güçlü takımlarından olan Karlsruher çıktı. Atatürk Stadyumundaki maçın normal süresi 2-2, uzatma devreleri ise 3-3 sonuçlandı. Penaltı atışları sonucunda turu geçen taraf 9-8 üstünlükle Karslruher oldu. Hayal meyal hatırlıyorum, çok zevkli maçtı. Neyse, gelelim konuya. O maçın golcülerinden biri de Mususi idi. Golünü attıktan sonra köşe bayrağının oraya gidip emeklemeye başladı. Sonrası mı? En iyisi görmek>&

Bursaspor

Bir garip takım. İlk 6 haftada 5 galibiyet-1 yenilgisi vardı. Üstüste 3 maç yenildi sonrasında da bir beraberlik aldı. Oldu mu sana 5 galibiyet-1 beraberlik-4 yenilgi. Bu performansı gösteren Samet Aybaba gönderildi. Kendisi istifa etti diye geçiyor. Kim inanır buna? Yerine Güvenç Kurtar geldi. 7 maçta 1 galibiyet-4 beraberlik-2 yenilgi. Takım ilk yarı itibariyle 9. sırada. Ve önündeki takımlardan sadece Gaziantepspor'u geçebilir kadro itibariyle. Durum o kadar da vahim değil. Fakat iki hafta önce Trabzonspor'u mağlup ettikleri maçta taraftar Güvenç Kurtar'ın istifasını istedi. O da bunu gerekçe gösterip bugün istifasını vermiş. Yönetim de buna uymuş. Taraftar doğru kararı verir zaten. Anlamıyorum, yerine gelen kişi sizi bu sene Sivasspor mu yapacak? Sivasspor neden bu kadar başarılı diye bir düşünseniz yeter ulan!

Forma Arkası #1 - BIRD HUNTER

Yepisyeni bir kategori daha başlıyor. Dı dın dın dı dınn! 'Forma Arkası', dün akşamki Galatasaray - Beşiktaş maçını izlerken beynimde çakıverdi. Staddaydım. Her maça gittiğimde olduğu gibi insanların formalarını ve forma arkasındaki yazı ve numaraları gözlemledim. Öyle salak bir huyum var. O kadar yaratıcı şeyler var ki, bunları sergilemek lazım. İşte başlıyorum. Fakat çok fazla örnek bulabileceğimi sanmıyorum. O yüzden bunu okuyan taraftar, çek formanı atsana bana :) Neyse efendim, biz ilk örneğimize gelelim. Forma sahibinden izin alınmadan konuluyor bu forma dikkatinizi çekerim :) BIRD HUNTER Gördüğünüz formada yazan 'BIRD HUNTER' yazısı maçlarda pankartlara yazılıyordu bir ara. Hala yazılıyor mu bilmem. Ultraslan BH'nin açılımı daha önceleri buymuş. Bilindiği üzre sonradan Boys of Hell oldu. Benim çok sevdiğim bir laf değildir. Hele ki formaya yazdırmak için daha güzel şeyler bulunabileceğine eminim. Ama ultrANIL07 , bu yazıyı bir pankartta görür ve hoşuna gider.

Derbide Kardeşlik

Dün akşamki Galatasaray - Beşiktaş derbisinde iki takım taraftarı arasında dostça bir görüntü vardı. Birlikte bağırdılar, birlikte tezahürat yaptılar. Hatta birbirlerinin yerine bile yaptılar bunu. Hemen örneklerine geçelim. Biliyorsunuz ki Beşiktaş taraftarı Yıldırım Demirören'den dertli. Gitmesini istiyorlar. Maçta kollarını sallayarak 'Yeeeteeeer Yıldırım Demiröreen Yeeeteeeer' tezahüratını yapmaya başladılar. Ki geçen seneye kadar BJK tribünlerinde yer alan birinden öğrendim ki geçen sene bunu yaptıkları zaman kendi taraftarları içinden onları dövmeye kalkanlar olmuş. Neyse. Beşiktaş taraftarı bu tezahüratı yapmaya başlayınca Galatasaray taraftarı da yardım olsun diye aynı anda kollarını sallayıp aynı tezahüratı yapmaya başladı. Böylece seslerini duyurmuş oldular. Malum az kişilerdi. Bütün Ali Sami Yen 'Yeeeteeeer Yıldırım Demiröreen Yeeeteeeer' diye inledi. Daha ne isterler ki? Sonra 'Kartal gol gol gol' başladı Beşiktaş tribünlerinden. Skor 4-2 idi. Ma

Derbinin Tartışmalı Tarafı

Dün akşamki derbinin tartışılan pozisyonlarını listeleyelim: 1 - Servet'in attığı gol 2 - Arda'nın yere düştüğü penaltı pozisyonu 3 - Delgado'nun kırmızı kartı 4 - Lincoln'ün yere düştüğü penaltı pozisyonu 1 - Yanlış karar. Gol değil. Aynısı Beşiktaş'a İBB maçında olmuştu, orda doğru karar verilmişti. Fakat bu hakem pozisyonu süzemedi. Gerçekten net görmenin zor olduğu bir pozisyondu. Öyle ki TV görüntülerinde bile net görüntü yok. Fakat fotoğrafını bulabildim: Rüştü topu eliyle zemin arasında sıkıştırdığı anda topa hakim sayılır. Kimse topa dokunamaz. Serveeeeet Serveeeeet dokunmadı zaten, abandı! 2 - Doğru karar. Penaltı. Konuşmaya gerek yok. 3 - Doğru karar. Tüm pozisyonu irdeleyelim. Delgado'ya faul yapıldı. Yerden öyle bir hiddetle kalktı, hakemin üstüne yürüdü ki ben tırstım izlerken. Parmağıyla kendisini gösterdi sonra kart gösterme hareketini yaptı. Hakem anlamadı sanırım böyle bir şey anlattığını. Anlasa bile bu da bir kart isteme sayılır rakip o

Futbolu Bıraktıracak Goller #4 - Maradona 2.0

Barcelona 2-0 Getafe Messi Goal Yükleyen chalermwech Messi sahaya ilk adım attığından beri Maradona'ya benzetilir, onun yerini dolduracak kişi olarak adlandırılır. Messi çok ilginç bir şekilde attığı gollerle de Maradona'yla benzerlik gösteriyor. Bu golü 86 Meksika'da da izledi futbolseverler. O gol bir önceki futbolu bıraktıracak gol hatta. Ordaki "Hakiki Maradona"ydı. "Yeni Maradona" TV'den izlemiştir o golü. Ortasahada top ona geldiğinde de aklına geldi. Sonra olan oldu. 86'daki o maçta Maradona tarihe geçecek bir gol daha atmıştı. İsmi bile var: "Hand of God". Messi onun aynısını da attı. Hadi onu da görelim!

Bağyan Taraftar #6 - Kupaları Birer Birer Nah Alıyor

Böylece Türk bağyan taraftar sorunsalına da el atmış olduk. Ben diyorum ki, bu an 'Fenerbahçe engelleri aşıyooor kupaları birer birer "nah" alıyoor!' tezahüratındaki tırnak içindeki andır. Yani bir Fenerbahçe maçıdır. Ablaları tanıyan varsa düzeltebilir. Soldaki çok tanıdık geliyor ama, dur bakalım. He bir de, terbiyesiz bunlar :) sinem 'e teşekkürler.

Koro Halinde #1 - Bu Kupayı Görenler Parmak Kaldırsın

Baklavasına "futbolla ilgili bir konsept blogu" olsun mu? O yöne doğru gidiyor sanki :) Yazı yazmıyorum gibi görünse de bu konseptlerde bilgiler vermeye çalışacağım. Emeğe saygı yani. Rep! Gelelim "Koro Halinde" konseptine. Bu ismi gördüğünüz başlıklarda tribün koreografilerine ve varsa hikayelerine yer vereceğim. Umarım güzel hikayeler çıkar. En önemsediğim şeydir çünkü o kısmı. Bu konsepti yapan arkadaşlar var evet, kendi adıma iki tane biliyorum. ultrANIL07 'nin Galatasaray blogundaki Yazı Kalır konsepti var buna benzeyen. Ama tam öyle değil. Tam uyanı Ortega 'nın No Pain No Gain blogundaki Tribünde Koreografi konsepti denilebilir. Fakat her seferinde birden fazla koreografi vermem. Hikayesini de anlatmak isterim. "Koro Halinde"nin farkı bu olsun. Şimdi de gelelim ilk koreografimize. İlk koreografi hem bildiğim için hem de Galatasaraylı olduğum için Galatasaray tribünlerinden geliyor. "Gönderme" olayını da şahane yapar, o da önemli

Alpaslan Dikmen

Burası Lyon tribünü. Bu kareyle hiçbir takımına sempati duymadığım liglerinde bir eksiğimi kapattılar. Lyon gönül verdiğim takımlardan biridir artık. Bu vesileyle de abimizin doğum gününü kutlayalım. Doğum günün kutlu olsun be abi!

Bağyan Taraftar #5 - Tribünlerde Görmek İstediğimiz Hareketler

Erkekler olarak bağyan taraftarlarımızın böyle olmasını istermişiz. Bu fotoyu gönderen bağyan öyle demişti :)

Golden Sonrası #1 - Keş Fowler

Farkındaysanız sürekli konsept oluşturuyorum. Nedeni bir şey yazmaya üşenmek :) Bu başlık altında en şahane gol sevinçlerini göreceğiz. Başlığı "Golden Sonrası" diye seçtim. Belki gol sevinci dışında bir şeyler de koyabilirim. Golden sonra olsun da ne olursa yani. İlk sevincimiz Robbie Fowler'den geliyor. Gördüğüm, bildiğim en yaratıcı gol sevinci olması ilk olmasının nedenidir. Robbie Fowler Snorts the Lines Yükleyen ginobilo Gelelim hikayesine. Bu bir Liverpool - Everton maçı. Bilindiği üzere derbi. İki taraf da birbirinden pek haz etmez. Üstelik Everton taraftarı Robbie Fowler'den tiksinir. O derece. O sıralar Everton'lu bazı futbolcuların kokain kullandığı ortaya çıkmıştı. Peki Liverpool'un tanrısı bunu öğrenip boş durur mu? Attığı golden sonra bu konuya gönderme yapmayı ihmal etmeyip dalgasını en sağlamından geçmiştir. Sonra federasyon para cezası vermiş sanırım, ama sorun değil. Çok kazanıyordu o aralar :) İzleyip anlayamayan yorumlarda sorabilir. Açıkla

Bağyan Taraftar #4 - Beauty

Boşuna İspanyolca öğrenmiyoruz...

Dinamo Kiev - Fener

Bugünkü Dinamo Kiev - Fenerbahçe maçıyla ilgili iki noktaya dokunduracağım. Türkiye A milli futbol takımının kalecisi bu kadar hatalı goller yer mi? Her kaleci yiyor bunlardan tamam, fakat Volkan'ınkiler bitmiyor arkadaş. Bu kadar hata çok fazla. Maç öncesi arkadaşıma dedim ki: Şu Guiza sakatlansa, Semih de sakat zaten, başka forvet olmadığından Fenerbahçe hiç gol atamaz. Ama maçı izlerken lafımı geri aldım. Bak cümle böyle daha güzel oluyor: Bu Guiza hep oynasa, Semih de sakat zaten, başka forvet olsa da Guiza kesilmeyeceği için Fenerbahçe hiç gol atamaz. (bkz: paranla rezil olmak )

Fenerbahçe'nin Yenilmesine Üzülmek

Elbette çok anormal bir şey değil. Olaya Galatasaraylılık olarak bakalım. Blogdaki yazılardan belli oluyordur belki, bunu bir Galatasaray taraftarı olarak söylüyorum. Bir Galatasaray taraftarı olarak Fenerbahçe'nin bugünkü Dinamo Kiev yenilgisine üzüldüm. Niye? Sebebi milliyetçi duygularla bir türk takımının avrupa kupasından elenmesine üzülmek değil. Zaten hiç öyle olmadım da. Sebebi bir Galatasaray taraftarı olarak, takımımın Uefa kupasında Fenerbahçe'yle karşılaşmasını kaçırmasıdır. Ezeli rekabette yepyeni bir tat olacaktı bu. Hem de takımımın avrupa kupasına bakışını gösterecekti bana. Çünkü biliyorum ki Galatasaray konu kupa olunca, her sene psikolojik olarak bile 3-0 geride başladığı Fenerbahçe'yi devirecekti. Kolay tur geçme şansı da cabası yani. Ah ulan ah :) Tabii ki bugün Fenerbahçe kazansaydı yine de karşılaşamayabilirdik, ama bir ihtimal vardı. Kaçtı gitti. Var mı gerisi?