Ana içeriğe atla

Galatasaray Yönetimi


Galatasaray yönetimi kötü gidişin sorumlusu olarak Skibbe'yi değil, yardımcıları Ümit Davala ve Edwin Boekamp'ı suçlu buldu. Ve işlerine son verdi. Üstelik takım, rakiplerine bakarsak o kadar da kötü durumda olmamasına rağmen. Galatasaray yönetiminin bu kararını tetikleyen sene başında Şampiyonlar Ligi elemesini geçemememiz olabilir mi? Olabilir. Skibbe çok büyük bir testten geçemedi. Yönetimin sağlayabileceği en iyi kadrodur bu. Elemelerde takıldı. Peki Skibbe'yi göndermek mi lazımdı? Sene başı göndermek olmazdı. Malum, Galatasaray tarihinde kimsenin iki-üç maçla defterinin dürüldüğü görülmemiştir. İstikrar başarıyı getirir. Uefa'da gruplara kalınması herkesi sakinleştirdi. Ligde de 4 gollü galibiyetler gelince Skibbe kenardaki yerini korudu. Fakat Bursaspor yenilgisi Skibbe'ye gözdağı vermenin gerektiğini gösterdi. Mesaj şuydu: Bu takım başarılı olacak ve bunu sen başaracaksın. Galatasaray yönetimi Skibbe'yi sahiplendi ve suçu yardımcılarında buldu. Çünkü yönetim Skibbe'nin doğru hoca olduğuna inanıyor ve yardımcılarından destek alamadığını düşünüyordu. Doğru mu yanlış mı? O konuda benim gibi bence yönetim de çok kesin fikirlere sahip değildir. Fakat Skibbe'ye olan güvenlerini göstermek için, bir "silkelenme" ihtiyacını gidermek için, Skibbe'ye "hocam sen iyisin çevren kötü" deyip gazı vermek için kurban verilmesi gerekiyordu. Ve çok radikal bir kararla bu yapıldı. Bu kararın ne kadar doğru olduğunu kim söyleyebilir? Sanırım tektir: Zaman.

Teknik direktörün değil de, kötü gidişatta yardımcılarının suçlu bulunması ve takımı yöneten kişiye gerekli bilgileri düzgün verememeleriyle suçlanmaları ve akabinde işlerine son verilmesine ilk defa şahit oldum. Bu bakımdan da Galatasaray yönetiminin bu kararının ne kadar değişik olduğunu tekrar hatırlatırım.

Bu tip başka bir olay bilen varsa bizimle paylaşsın.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İddia Ediyorum Galatasaray - Atletico Madrid Maçına Bilet Kazanacak Taraftar Bulabilirim!

Merhaba sevgili okuyucu, GSBilyoner 'in yardımıyla Galatasaray - Atletico Madrid maçına bilet veriyorum. Düşün yani ben almıyorum, size veriyorum. Ühühü. Galatasaray taraftarının üye olarak takımına büyük katkı sağladığı GSBilyoner sistemine üye olurken herhangi bir ekstra ücret ödemediğinizi hatırlatalım. Sen üye oluyorsun sadece, takım gidip Keita'yı Baros'u alabiliyor. Böyle bir iş modeli :) Sorumuzu sormadan önce nasıl üye olunduğunu anlatalım! : Öncelikle şuraya giriyorsunuz ve üye oluyorsunuz. Üye olurken kişisel bilgilerinizde tuttuğunuz takımı GALATASARAY olarak belirliyorsunuz. Bu kadar. Aşağıdaki soruya cevap verirken, doğru cevapla birlikte GSBilyoner üye numaranızı da yorum olarak yazmanızı isteyeceğim. Soruya doğru cevabı veren 30. ve 50. kişi Agüero ve Forlan'ı stadda izleyecek. Eğer yorum sayısı 100'ü bulursa bence 3. bilet de 100. kişiye verilebilir :) O yüzden yorum yapmayı ihmal etmeyin, kazanma şansınızı tepmeyin! GELELİM OLDUKÇA KOLAY OLAN SO

Hasselbaink Samsun Dostlar Kıraathanesinde!

Nezih Türk spor basınımız öğretti bana böyle başlık atmayı :) Fotoğraftaki siyahi arkadaşımız, Atletico Madrid ile İspanya'da gol kralı olmuş, Chelsea'de oynamış, Hollanda milli takımında görev almış dünyanın en güzel isimli oyuncularından Jimmy Floyd Hasselbaink. Fotoğraftaki bıyıklı arkadaşımız, büyük ihtimalle tüm dünyadan tuttuğu siyahi oyuncuları Türk kulüplerine kakalayan, "hızlı bu zenci işte tazı gibi koşuyor" deyip kulüp başkanlarına gol makinesi diye çamaşır makinesi satan bir menajer. Fakat bu sefer makineyi doğru tutturmuş, ama bunun farkına ne o ne de Samsunspor varmış. Koskoca JFH, sen Samsun'a gel, böyle kahvelerde otur çay iç, sonra beğenilme git. Bu Samsunspor aynısını Sami Hyypia'ya da yaptı diyorlardı. Doğrudur. Şunu da herkes hatırlıyordur: JFH: Baba naber? Alpay Özalan: ... ??!

Forma Arkası #23 - Vennegoor of Hesselink

  Sığmıyor. Kısaltsaydınız bari! Vennegoor of Hesselink nedir abicim.